OKUL ÖNCESI ÖGRETMEN ADAYLARININ MATEMATIK HAKKINDAKI INANÇLARI

ÖGRENCILERIN CEBIRSEL SÖZEL PROBLEMLERI DENKLEM OLARAK YAZARKEN KULLANDIKLARI STRATEJILERIN BELIRLENMESI
31 Ekim 2018
DGY-CABRI ILE KÜBIK DENKLEMLERIN ÇÖZÜMÜ
31 Ekim 2018
Basligi : OKUL ÖNCESI ÖGRETMEN ADAYLARININ MATEMATIK HAKKINDAKI INANÇLARI
Konu : OKUL ÖNCESI ÖGRETMEN ADAYLARININ MATEMATIK HAKKINDAKI INANÇLARI
Yazar : Gaye ÇALIKOGLU BALI, Mesture KAYHAN, Zeynep Sonay POLAT
Tarih : 06.11.2004
E-mail :

ÖZET

Özet: Bu çalismanin amaci, okul öncesi anabilim dalinda okumakta olan ögretmen adaylarinin matematik hakkindaki inançlarini belirlemektir.

Ankara’nin dört büyük üniversitesinin okul öncesi egitimi anabilim dalinda okuyan 3. ve 4. sinif ögrencileri çalisma grubunu olusturmaktadir.

Veri toplama amaci ile “matematik hakkindaki inançlar anketi” (MIA) (Aksu, M., Engin, D.C., Sümer, H.Z., 2002) uygulanmistir. Gelistirilmis olan bu anket, “matematigin dogasi ile ilgili inançlar”, “matematik ögrenme süreci hakkindaki inançlar” ve “matematigin kullanimi hakkindaki inançlar” boyutlari altinda 20 maddeden olusmaktadir. Anketten alinan sonuçlara göre ögrencilerin en çok MIA nin “matematigin kullanimi hakkindaki  inançlar”  alt boyutu maddelerinde odaklandiklari görülmüstür. Buna karsin birinci ve üçüncü boyutlari olan matematigin ögrenme süreci ve dogasi hakkindaki inançlar alt boyutlarindan daha düsük puanlar almislardir.

GIRIS

Okul öncesi, çocuklarin matematik becerilerinin sistemli bir sekilde kazandirilmaya baslandigi dönemdir. Bu dönemde çocuklar matematigi oyunlarla ögrenirler. Onlar için eglendirici olan matematik zamanla matematik korkusuna dönüsebilir. Çocuklarin ilk karsilastiklari okul öncesi ögretmenlerin inançlari bu korkunun giderilmesinde veya pekistirilmesinde önemli bir rol oynar (Carter ve Norwood, 1997).

Okul öncesi dönemde matematik ögretiminin daha etkili olabilmesi için ögretmen adaylarinin bu konuda yeterli donanima sahip olmasi gereklidir. Bu dönemde ögretmen adaylarinin matematige karsi inançlari matematik ögretimini etkiler. Matematigin dogasini kesfetmis ve ögretimi konusunda çesitli yöntemler uygulayabilen ögretmen adaylarinin o dönemdeki çocuklara matematigin temel kavramlarini ögretmesi ve matematigi sevdirmesi daha kolay olacaktir. Bu nedenle, okul öncesi ögretmen adaylarinin matematik ile ilgili inançlarinin bilinmesi önem tasimaktadir.

Inanç kavrami üzerinde uzlasilmis bir tanim olmamasina ragmen, Sigel inanci deneyimlerin olusturdugu zihinsel yapilar olarak tanimlar ki bunlar     davranislara yön verir(Sigel, 1985). Matematiksel inanci ise Ernest “bireylerin kavramlari, ideolojileri, degerleri, hayat ve matematik hakkindaki felsefeleridir” seklinde tanimlamistir(Ernest, 1989).

YÖNTEM

Okul öncesi ögretmen adaylarina, Aksu, M. ; Demir,C. ; Sümer,Z. tarafindan daha önceden gelistirilmis olan dörtlü Likert tipindeki  “matematik hakkindaki inançlar anketi” (MIA)  uygulanmistir. Okul öncesi ögretmen adaylarinin MIA dan aldiklari puanlar büyükten küçüge dogru siralandiginda en üst ve en altta kalan 3’er ögrenci ile yari yapilandirilmis görüsmeler yapilmistir.

MIA 3 boyuttan olusmaktadir.

 Matematik ögrenme süreci hakkindaki inançlar matematikte basarili olabilmek için neyin gerekli oldugu ve kimin matematikte daha basarili oldugu, matematigin nasil ögrenilecegi ile ilgilidir. Matematigin kullanimi hakkindaki inançlar matematigin kullanimi ve önemiyle ilgilidir. Matematigin dogasi hakkindaki inançlar ise matematigin özellikleri ile ilgili maddeleri içerir.

Bu çalismanin arastirma problemi;

1) Okul öncesi ögretmen adaylarinin matematik hakkindaki inançlari nasildir? ,

2) Inançlari yüksek ve düsük olan ögretmen adaylari matematik hakkindaki  inançlarini nasil açiklamaktadir

olarak belirlenmistir.

Çalismanin arastirma grubunu, Ankara’nin 4 büyük üniversitesinin  okul öncesi ögretmenligi ana bilim dali 3. ve 4 sinifinda okumakta olan toplam 180 ögrenci olusturmaktadir.

BULGULAR

Bu çalismadan elde edilen bulgular MIA alt boyutlarina ait ortalama  ve standart sapmalar ile görüsme sorularindan elde verilerle birlikte asagida irdelenmistir.

Matematigin ögrenme süreci hakkindaki inançlar alt boyutu maddelerinin ortalama ve standart sapmalari tablo 1 de verilmistir. Bu tabloya göre “matematikte basarili olmak için dogru cevabi bulmak önemlidir” ile “matematikte basarili olmak için problemleri çabuk ve dogru olarak çözmek gerekir” maddeleri ortalamalari  yüksek olan maddelerdir. Bu durum ülkemizdeki çoktan seçmeli sinav sistemine hazirlanan ögrencilerin edindikleri birikimlerin bir sonucu olarak görülebilir.

Tablo 1: Matematigin ögrenme süreci hakkindaki inançlar alt boyutuna iliskin ortalamalar ve standart sapmalar

MATEMATIGIN ÖGRENME SÜRECI  HAKKINDAKI INANÇLAR

 

ORTALAMA STANDART SAPMA
Matematikte basarili olmak için dogru cevabi bulmak önemlidir. 2,60 0,966
Matematikte basarili olmak için problemleri çabuk ve dogru olarak çözmek gerekir. 2,42 0,911
Matematikte basarili olmak için ezberinin iyi olmasi gerekir. 1,56 0,766
     
Matematik dersinde sadece sinavda çikacak konulari bilmek gerekir. 1,24 0,573
Matematik sadece dahilerin isidir. 1,14 0,517

    I. alt boyutta ortalamalara göre siralama yapildiginda 3. yüksek ortalama “Matematikte basarili olmak için ezberin iyi olmasi gerekir” maddesine aittir. Buna paralel olarak sorulan ” matematikte ezberin yeri var midir?” görüsme sorusuna alt ve üst dilimdeki ögretmen adaylari farkli cevaplar vermislerdir.

Üst dilimdeki ögretmen adaylari matematikte kesinlikle ezberin olmamasi görüsüne sahiptirler.  Bu üst dilimdeki ögretmen adaylarinin verdigi yanitlardan biri su sekildedir:

” Okul öncesinde zaten biz yaparak, yasayarak ögrenme temeli üzerinde duruyoruz. Çocuklara somut seylerle ögretme gayesi güdülmeli. Yani ezberden yana degilim. Her seyi somut olarak, materyal kullanarak yapmak gerekir.”

Alt dilimdeki ögretmen adaylari belli ölçüde ezberin gerekli oldugu görüsüne sahiplerdir. Bu görüse sahip ögretmen adaylarindan birinin verdigi yanit:

” Matematigin belli bir kisminda ezberin olmasi gerekiyor. Yani soyut kisminda ezberin olmasi gerekiyor diye düsünüyorum. Çünkü matematik biraz da soyut içerisinde teoremlerin, örüntülerin oldugu bir alan oldugu için ezber az da olsa olmali.” seklindedir.

Okul öncesi ögretmen adaylari “matematik dahilerin isidir” görüsüne katilmamislardir. Bu da herkesin matematikte basarili olabilecegi düsüncesini göstermektedir. Bu sonuç, görüsme sorularindan biri olan “matematigi ögrenmenin bir yetenek isimi oldugunu düsünüyorsunuz?” sorusuna verilen cevaplarla paralellik göstermistir. Yüksek ve düsük dilimlerdeki ögretmen adaylari için matematigi herkesin ögrenebilecegi düsüncesi ortak kanidir. Bunlardan örnek vermek gerekirse:

” Herkeste dogustan bir ögrenme yetenegi vardir. Matematigi ögrenmek özel bir yetenek gerektirmez. Sen yeteneksizsin matematigi ögrenemezsin diyerek o kisiden çekinmemek gerekir. Mutlaka her insanda bir ögrenme kapasitesi oldugu için ulasilabilir. Matematik konusunda diger konularda oldugu gibi ulasilabilir”.

Matematigin kullanimi hakkindaki inançlarla ilgili maddelere bakildiginda ögrencilerin çogunlugu matematigin kullanimi ile ilgili maddelerin neredeyse hepsine katilmislardir.

Tablo2: Matematigin Kullanimi Hakkindaki Inançlar alt boyutuna iliskin ortalamalar ve standart sapmalar

MATEMATIGIN  KULLANIMI HAKKINDAKI  INANÇLAR

ORTALAMA

 

STANDART SAPMA
Matematik pratik zekayi artirir. 3,49 0,630
Matematik zihin jimnastigidir. 3,45 0,712
Matematik evrensel bir dildir. 3,31 0,811
     
Matematik her derste kullanilir. 2,96 0,888
Matematik diger derslerde basarili olmak için gereklidir. 2,40 0,860

Bu alt boyutta ortalamalari en yüksek olan madde “matematik pratik zekayi artirir” maddesidir. En düsük madde ise “matematik diger derslerde basarili olmak için gereklidir” maddesidir. Okul öncesi ögretmen adaylarinin lisans düzeyinde temel matematik dersi almamis olmalari matematigi diger derslerle iliskilendirememelerinin bir nedeni olabilir.

Bu alt boyutla ilintili olarak görüsme sorularinda sorulan “Matematik günlük hayata  indirgenebilir mi?”sorusuna verilen cevaplar, yüksek ve düsük dilimdeki ögretmen adaylarinin matematigi günlük hayatla iliskilendirebildikleri konusunda farkliliklar göstermistir. Üst dilimdeki ögretmen adaylari matematigin günlük yasam içine yayilmis unsurlarini fark edebilmektedirler. Bu üst dilimdeki ögretmen adaylarinin yanitlarindan biri su sekildedir:

“Evet, kesinlikle. Matematigin bir parçasi olan sayilar, grafikler. Hepsi hayatin içerisinde olan seyler. Tanimlarini bile yaparken bir insan hakkinda uzun boylu, kisa boylu deriz. Bunu da matematikle iliskilendirebiliriz. Uzun ya da kisa derken matematiksel rakamlardan yararlaniyorum.”

            Alt dilimdeki ögretmen adaylari, matematigin belli ölçüde günlük hayatla iliskilendirebildikleri görüsüne sahiplerdir. Bu dilimdeki ögretmen adaylarindan birisi soruya su sekilde yanit vermistir:

“Indirgenebilir, ama matematigin tümü degil. Yani ¼ kadariyla mesela hesap, kitap islerinde, oranti, yüzde hesaplamalarinda. Ben türev, integrali indirgeyemem. Hesaplar, dört islem; bunlar yapilabilir.”

Matematigin dogasi ile ilgili inançlar” alt boyutunda “matematik sayilardir” görüsü en az katildiklari görüs olmustur.

Tablo3: Matematigin dogasi hakkindaki inançlar alt boyutuna iliskin ortalamalar ve standart sapmalar

MATEMATIGIN DOGASI HAKKINDAKI INANÇLAR ORTALAMA  

 

STANDART

 SAPMA

Matematik demek problem çözmek demektir. 2,21 0,950
Matematik demek islem yapmak demektir. 2,06 0,858
Matematik sayilardir. 1,87 0,810

Bu sonuç, görüsme sorularindan “matematik nedir?” sorusuna verilen cevaplarla paralellik göstermektedir. Hem yüksek ve hem de düsük dilimdeki ögretmen adaylari matematigi sadece sayilardan ibaret olmadigini düsünmektedirler. Ögretmen adaylarindan birinden alinan yanit,

” Matematik aslinda günlük yasantimizin içerisinde olan sadece sayilarla sinirli olmayan bir alandir diye düsünüyorum. Aslinda yasamimizi matematik çok kolaylastiriyor. Iste sabah kalkma saatimizi planliyoruz. Mesela ben buraya ne kadar sürede gelecegimi planliyorum. Bunlarin hepsinin içinde matematik var. O yüzden matematik hayatin her alaninda var.”seklindedir.

SONUÇLAR VE ÖNERILER

Bu arastirmanin önemli sonuçlarindan biri ögretmen adaylarinin matematigi günlük hayatla kullanabilecegi inancina sahip olduklarinin ortaya çikmasidir. Ögretmenlerin inançlari onlarin nasil ögretecegi hakkinda ipuçlari vereceginden matematigin günlük hayatta kullanilabilecegi inanci matematigi ögretirken çocuklarin yasamlarindaki matematigi algilamalarina yardimci olacaktir.

            MIA dan aldiklari puanlara bakildiginda genel olarak okul öncesi ögretmen adaylarinin matematige karsi inançlarinin çok yüksek olmadigi görülmektedir. En düsük puanlar ise “matematigin ögrenme süreci hakkindaki” maddelerde karsimiza çikmistir. Bunun nedeni adaylarin, kendi ögrenim süreçlerindeki ögretmen merkezli geleneksel egitim olabilir. Bu konu, yapilacak yeni arastirmalarla desteklenmeli ve tartisilmalidir.

Okul öncesi ögretmen adaylarinin matematik hakkindaki inançlari onlarin ögretme stratejilerine yön vereceginden, matematigin dogasi, matematigin ögrenimi ve matematigin kullanimi ile ilgili inançlarinin tartisilmasi gerekmektedir. Bu da kendi inançlarinin farkindaligina yardimci olacaktir.

KAYNAKLAR

[1]  Aksu, M., Engin, D.C., Sümer, H.Z., (2002). Ögrencilerin matematik hakkindaki inançlari: Betimsel bir çalisma, Egitim ve Bilim 27 (123):72-77

[2] Carter, G. , Norwood. K. S. (1997). The relationship between teachers and student beliefs about mathematics, School Science and Mathematics, 97(2), 62-67

[3] Ernest, P. (1989). The knowkedge, beliefs and attitudes of the mathematics teacher:A model, Journal of Education for Teaching, 15, 13-34

Sigel, I.E. (1985). A Conseptual Analysis of Beliefs. In I. E. Sigel (Ed.), Parental belief systems: The psychological consequences for children. Hillsdale, NJ:Erlbaum