İlköğretimin İlk Beş Sınıfinda Matematik Etkinlikleri

Teknoloji Destekli Matematik Etkinlikleri: Öğretmen ve Öğretmen Adaylarinin Görüşleri
3 Kasım 2018
Bir Eğlenceli Matematik Deneyimi
3 Kasım 2018
Başlığı : İlköğretimin İlk Beş Sınıfinda Matematik Etkinlikleri
Konu : İlköğretimin’ de Matematik Etkinlikleri
Yazar : Handan BOYACIOĞLU – Hayrettin KÖROĞLU – Hüseyin ALKAN
Tarih : 05.03.2003
E-mail :

ÖZET Çalışma, ilköğretimin birinci kademesindeki öğretmenlerin sınıf içinde uygulanabilecek farklı türden çalışmaları tanıma ve bunları geliştirebilmeleri, öğrencilerin matematik dersine karşı olumlu tutum geliştirebilmeleri ve bunun matematik dersindeki başarılarının arttırılmasına katkıda bulunması amacıyla yapıldı ve benzeri çalışmalarla karşılaştırıldı.

Bu süreçte, İzmir İlinde bulunan bir özel ilköğretim okulunda görev yapan sınıf öğretmenleriyle bir meslek içi çalışma gerçekleştirildi. Söz konusu öğretmenlere 10 hafta boyunca hizmet içi eğitim çalışması kapsamında haftanın bir günü matematik etkinlikleri ve oyunlar sunuldu. Onlardan, bunları sınıf içinde uygulayıp, belirlenebilen sonuçları raporlar halinde getirmeleri istendi. Gerek etkinlik ve oyunların öğretmenlere sunuluş süresinde, gerekse uygulama sırasında yapılmak istenenler tartışmaya açıldı.

Hem çalışma süresince  öğretmenler gözlenip, düşünceleri kaydedilerek, hem de uygulama sonrası düzenledikleri raporlar değerlendirilerek, sınıf içinde uygulanacak bu tip etkinliklerin öğretmen ve öğrenciler üzerindeki etkileri, onlarda yarattığı davranış değişiklikleri, matematik dersine karşı olan bakış açıları değerlendirilmeye çalışıldı.

I. GİRİŞ

     Matematik eğitimi matematik kadar eskiye uzanan bir olaydır (Yıldırım, C., 1996). İnsanlık tarihi boyunca, günlük ve iş yaşamında hissedilen ihtiyaçlardan dolayı matematik hep ilgi görmüştür. Bireyin zekasını geliştirmede gücü olduğu düşüncesi de bunda etkili olabilir.

Karşıt olarak, matematiği sembollerle dolu, anlaşılmaz, somut örneklerle beslenemez, sadece ezberlenen, pek çok öğrenci tarafından sevilmeyen bir ders olarak görenler az değildir. Soyut işlemlerin zorluğu nedeniyle zor ve sıkıcı bulanlar da vardır. Ülkemizde bir çok öğrenci matematiğin zor olduğunu ve matematiği başaramayacağını düşünerek kaygılanmakta ve matematiğe karşı olumsuz tutum geliştirmektedir (Baykul,Y., 2000). Birçok insan için matematik, hayatını zehir eden derslerden, içine korku salan sınavlardan ve okulu bitirir bitirmez kurtulacağı bir kabustan ibarettir. Bazıları içinse matematik hayatı anlamanın ve sevmenin bir yolu olabilmiştir. Çünkü sevmenin yolu, her şeyde olduğu gibi, burada da anlamaktan geçer. Ancak anlayabildiğimiz şeyleri severiz (Sertöz, S., 1996).

Yirmibirinci yüzyılı sürdüğümüz şu günlerde ise matematik öğretiminin amaçlarına ulaşabilmesi için belirlenmiş engelleyicilerin ortadan kaldırılması gerekmektedir. Bunun için “öncelikle, geleneksel yaklaşımla öğrenmede ısrarcı olmaktan kaçınmak zorunluluğu vardır  (Mumme,J. & Weissglas, J., 1989)”. Onun yerine günümüz imkanlarından, değişik öğretim yöntem ve tekniklerinden, araç-gereç, oyun ve etkinliklerden olabildiğince faydalanmaya çalışılmalıdır. Özel olarak İlköğretimin temel amaçlarından biri olarak bilinen bireyleri hayata hazırlayıcı ve sonraki öğretim aşamalarındaki yönlendirici ödevinin unutulmaması önemlidir. Eğitimde yükselen değerlerden sayılan akıl yürütme, eleştirici düşünme ve problem çözme vb. gibi kavramların öne çıkmasında gecikilmemelidir. Bu noktada, matematik öğretiminin önemi artmaktadır (Baykul, Y. 2000).

Bu düşünceleri temel alarak, İzmir İlinde bulunan bir özel ilköğretim okulunda ilköğretimin birinci kademesindeki öğretmenlere yönelik bir çalışma yürütüldü. Bu çalışmada, öğretmenlerin değişik etkinlikleri tanıma ve bunları geliştirebilmeleri, öğrencilerin matematik dersine karşı olumlu tutum geliştirebilmeleri ve bunun matematik dersindeki başarılarının arttırılmasına katkıda bulunması amaçlandı ve benzeri çalışmalarla karşılaştırıldı.

  1. II.                ARAŞTIRMANIN AMACI:

Çalışma, ilköğretimin birinci kademesindeki öğretmenlerin sınıf içinde uygulanabilecek farklı türden çalışmaları tanımaları ve bunları geliştirebilmeleri, öğrencilerin matematik dersine karşı olumlu tutum içinde bulunmaları ve sonuçta matematiğin asıl ödevi olan sorgulama ve üretmeyi gerçekleştirmede katkıda bulunması amacıyla yapıldı.

  1. III.             ARAŞTIRMANIN SINIRLILIKLARI:

Araştırmanın verileri, 2000-2001 öğretim yılı bahar döneminde, İzmir ilinde bulunan bir özel ilköğretim okulunda görev yapan 21 (yirmibir) sınıf öğretmeni ve onların derslerine girdikleri toplam 312 öğrenciyle sınırlıdır.

  1. IV.              YÖNTEM:

Yukarıda sözü edilen temel amaç çerçevesinde yapılan çalışmada ilk olarak matematik öğretiminde etkinlik ve oyunlar ve bunların matematik öğretimine olan katkılarına ilişkin yapılan yerli ve yabancı çalışmalar derlenip incelendi ve üzerinde tartışıldı.

İkinci aşamada ise, İzmir İlinde bulunan bir özel ilköğretim okulunda görev yapan  sınıf öğretmenleriyle bir meslek içi çalışma gerçekleştirildi. Bu çalışma gerçekleştirilirken, öğretmenlerin daha önceki dönemlerde genel anlamda öğretim yöntem ve teknikleri, çocuk gelişimi ve psikolojisi, ölçme ve değerlendirme gibi alanlara ilişkin eğitim almış oldukları göz önünde bulunduruldu. Söz konusu  öğretmenlere 10 hafta boyunca hizmet içi eğitim çalışması kapsamında haftanın bir günü, öğrenciler okuldan ayrıldıktan sonra iki ders saati süresince, değişik sınıf seviyelerinde kullanılabilecek yerli ve yabancı kaynaklardan derlenip (May, L., 1999-2000; Baykul, Y., 2000; Busbridge, J. ve Özçelik, D. A., 1996), bilgisayar ortamında yeniden düzenlenerek ülkemiz koşullarına uygun hâle getirilen ve çalışmaların ileri safhalarında öğretmenlerin kendilerinin ürettikleri matematik etkinlikleri ve oyunlar sunuldu. Öğretmenlerden, bunları sınıf içinde uygulayıp, belirlenebilen sonuçları raporlar halinde getirmeleri istendi. Gerek etkinlik ve oyunların öğretmenlere sunuluş süresinde, gerekse uygulama sırasında yapılmak istenenler tartışmaya açıldı.

Hem çalışma süresince  öğretmenler gözlenip, düşünceleri kaydedilerek, hem de uygulama sonrası düzenledikleri raporlar incelenerek, sınıf içinde uygulanan bu etkinliklerin öğretmen ve öğrenciler üzerindeki etkileri, onlarda yarattığı davranış değişiklikleri, matematik dersine karşı olan bakış açıları değerlendirilmeye çalışıldı.

Yürütülen çalışmada 2 erkek, 19 bayan olmak üzere toplam 21 öğretmen ve bunların derslerine girdikleri değişik sınıflardan toplam 312 öğrenci yer aldı.

İlköğretim okulunda öğretmenlere etkinliklerin sunulması sırasında iki araştırmacı görev yaptı. Bunlardan biri etkinliklerin öğretmenlere verilmesi sırasında sunum yaparken, diğeri sınıf öğretmenlerinin bu etkinlik örneklerine karşı tutumlarını gözleyip, düşüncelerini kaydetti. Öğretmenlerle belirtilen gün ve saatlerde yapılan her toplantının başında da, bir önceki hafta sunulup tartışılmış olan etkinlik örneklerinin sınıflarda uygulanmasıyla elde edilen sonuçlar raporlar halinde alınıp, üzerlerinde tekrar tartışıldı. Bu tartışmalar yapılırken yine kayıtlar tutuldu.

  1. V.                 ANALİZ ve BULGULAR:

Toplanan niteliksel veriler Miles ve Huberman (1994) tarafından belirlenen veri sadeleştirilmesi, veri sunumu ve verilerin doğrulanması aşamaları kullanılarak analiz edildi.

Bu çalışmada sunulan ve çalışma ilerledikçe öğretmenlerin kendilerinin oluşturduğu etkinlikler uygun sınıf seviyelerinde uygulandı. Bu etkinliklerin bir kısmı için araştırmacıların ve sınıf öğretmenlerinin görüşlerinin bir bölümü aşağıda verilmeye çalışılmıştır.

  1. Ø          Gazetedeki Matematik Etkinliği: Bu etkinlik sunulduktan sonra öğretmenler, bundan sonra öğrencinin okuduğu her gazete ve kitapta matematiği arayacağını ifade ettiler. Bireylerin küçük yaştan beri magazine meraklı oldukları, ancak bu etkinlik sonrasında, öğrencilerin yazarların makalelerini ve ekonomi haberlerini de okumaya yöneleceğini, hatta karikatürlerin içinde de matematiği bulabileceğini ve onları okurken, incelerken de içinde matematiği arayacağını dile getirdiler.
  2. Ø          Geometrik Şekillerle Sıralama Etkinliği: Raporlarda, öğrencilerin bu etkinlik sırasında biçim, renk ve büyüklük kavramını daha iyi algıladıklarının gözlendiği belirtildi. Ayrıca, görsel ya da somut her örnekte karşılaştırma yapmaya çalışacağının düşünüldüğü söylendi. Böylece, muhakeme etmeye hazır halde olacağından belleğin sürekli üretken olacağı ifade edildi.
  3. Ø          Geometrik Şekil Üretme Etkinliği: Öğretmenler, öğrencinin özelliklerini bildiği bir geometrik şekilden, henüz özellikleri ortaya konmayan yeni geometrik şekiller üretip, bunların özelliklerini hissedip, ifade edebileceklerini belirttiler.
  4. Ø          Kek Tarifi ve Çerez Tabağı Etkinlikleri: Öğrencilerin, kesirlerde dört işlemi görsel olarak algıladıkları ve dört işlem yapma yeteneklerinin pekişmesi için oldukça faydalı olduğubelirtildi.
  5. Ø          “İsmimde Ne Var?” Etkinliği: Kesirlerde sadeleştirme ve genişletme kavramlarını daha kolay algıladıkları, böylelikle denk kesir kavramını belleklerinde oluşturduklarını ifade ettiler.
  6. Ø          Kâğıtların Sihri Etkinliği: Bu etkinlik yardımıyla el becerilerinin geliştiği, çember yardımıyla eşkenar üçgen, altıgen elde edildiği, daha üst düzeyde kenar sayısı arttırıldıkça çembere doğru yaklaşıldığı hissi verilebileceği söylendi. Kenar sayısı arttırıldıkça düzgün çokgenin çevresinin çemberin çevresine, alanının dairenin alanına yaklaştığının görülebileceği ifade edildi.
  7. Ø          İşlem Kutuları Etkinliği: Öğrencilerin doğal sayılarda dört işlemi daha iyi pekiştirilebildiklerinin gözlendiğini ifade ettiler.
  8. Ø          Dört İşlem İlişkisi Etkinliği: Genel olarak kavramda yanılgıya düşüldüğü, çarpmanın, toplamanın kısaltılmış hali olduğu düşünülmektedir. Oysa çarpma, tekrarlı toplama işlemidir. Benzer yorum bölme işlemi için de yapılabilir. Bu etkinliğin öğrenciler üzerinde etkisi olduğu gözlendiği söylendi.
  9. Ø          Basamak Değeri Etkinliği: Basamak değerlerini bulmada öğrencilerin zorlanmadan, daha kolay kavradıkları belirtildi.
  10. Ø          Oyun kâğıtları, Kripto, Mini Kripto Etkinlikleri: Öğretmenler tarafından, oyun kâğıtlarının kullanımının, öğrencileri oyun kâğıtlarına yönelik zararlı düşüncelere iteceği düşüncesi ifade edildi. Ancak, hedefe ulaşmada doğal sayılarda dört işlemi pekiştirme anlamında, düşünmede ve öğrenmede hız kazandıkları gözlendiği söylendi. 2. ve 3. sınıfta uygulandığı zaman, daha sonraki yıllarda verilen doğal sayılarda değişme ve birleşme özeliklerini algılamaya ve hissetmeye başlayacağı ifade edildi.
  11. Ø          Hill Tepeleri Etkinliği: 2, 3, 4. Sınıfa kadar uygulanabileceği, böylece, toplama ve çıkarma işlemlerinde hız kazandığı, basamak analizi yapma becerilerini geliştirdiği gözlendi. Zihinden hesap yapmaya doğru öğrencilerde rastlanan temel sorun, öğrencinin belleğine güvenememesi, kendinin düşünerek, üreterek çözüme ulaşamayacağı ön yargısının bulunmasıdır. Bu sorun daha üst sınıflarda da gözlenmektedir. Fakat zihinden matematik etkinliği yardımıyla, öğrenci, öz güven kazanıyor, belleğine ve muhakeme gücüne inanıyor. Onlar yardımıyla sonuç aldıkça, matematiğe olan sevgisinin arttığı ifade edildi.
  12. Ø          Üçgen Ailesi ve Dörtgen Ailesi Etkinlikleri: İkinci sınıfta cetvel yardımıyla üçgen çizme becerisini kazandırma, üç-dört-beşinci sınıfa doğru ilerledikçe, üçgen oluşturma koşullarını düşünme, herhangi bir dörtgeni tanıma, karenin dört kenarının eş, köşe açılarının ölçülerinin  900 olduğunu görme; dikdörtgenin karşılıklı açılarının eş, 900 olduğunu vb. davranışları gerçekleştireceği düşüncesinde olduklarını belirttiler.
  13. Ø          Açı Ölçüleri: Öğrencinin, açıların ölçülerinin büyüklüğünün kollarının uzunluğuna bağlı olmadığını hissedildiğinin, komşu tümler, komşu bütünler, doğrusal açı kavramlarını tanımada kolaylık sağlandığının gözlendiğini ifade ettiler.

  1. VI.              SONUÇ ve ÖNERİLER:

Eğitim sisteminin en önemli öğeleri öğretmen, öğrenci ve öğretim programlarıdır. Bu nedenle, elde edilen bulgular doğrultusunda ifade edilen öğretmen ve araştırmacıların görüşlerini şöyle sıralayabiliriz:

  1. v   Sınıf içinde uygulanan etkinliklerle öğrencilerin, matematik dersine ilişkin olumsuz ön yargılardan kurtulacakları,
  2. v   Çalışmalarda öğrencilerin oyun içinde hem iyi öğrendikleri, hem öğrenirken eğlendikleri, hem de matematikten zevk aldıkları.

Uykusundan düşman saldırısının başlaması nedeniyle uyandırıldığında Napolyon’un tedirginliğini “Hay Allah’ım, ben de matematik sınavı var sandım!” diye açığa vurduğu söylenir. Ünlü komutana yüklenen bu korku, okul çocuklarının tümünün olmasa bile büyük bölümünün korkusu değil midir? (Yıldırım, 1996). İşte yukarıda belirtilen öğretmen görüşleri de göstermektedir ki, yapılan etkinlikler sonrasında bu tür korkular ortadan kalkabilecektir.

İlköğretimde etkili bir matematik öğretiminin gerçekleştirilmesi önemlidir. Bunun gerçekleştirilebilmesi için bir neden, ilköğretim yıllarında, çocukların bir yönden temel beceri kazanmaları, diğer yönden zihinsel gelişimlerini en hızlı döneme rastlamasıdır (Baykul, Y., 2000). Bu düşünceyi doğrulayan öğretmen görüşleri;

  1. v   Konulara girişte kavrama kolayca ulaştıkları, kalıcılığı sağladığı ve zamandan tasarruf yapıldığı,
  2. v   Öğrencilerin evde matematik yaparken çözme hızları, düşünme, mantık yürütmelerindeki gelişmelerin veliler tarafından iletildiği şeklindedir.

Matematik öğretiminin amaçlarından biri, insanda mantıklı düşünmeyi geliştirmektir. Ancak yapılan araştırmalar matematiğin, mantıksal düşünmenin kazandırılması için bir araç olma özelliğini gittikçe kaybettiği izlenimini vermektedir (Boyacıoğlu ve ark., 1996). Oysa, öğretmenlerden alınan aşağıdaki görüşler etkinliklerle öğretimin bu amacın da gerçekleşmesinde önemli rol oynadığı doğrultusundadır.

  1. v   Sınıf öğretmenlerinin daha üretken olmasını sağladığı,
  2. v   Günlük plan yaparken artık her ders için yeni bir etkinlik düşünüp, uygulamaya başladıkları,
  3. v   Bilmenin sınıf ortamında uygulayıp, dönütleri almada yeterli olmadığı,
  4. v   Var olan etkinlikleri daha üst sınıflara uygulayacak biçimde geliştirdikleri.

Matematik öğretimi yapan öğretmenlerin öğrencilerinin sınıfta soru sorma, düşünce üretme, problem çözme ve bezeri etkinliklerde bulunmalarını özendirecek tutumda bulunması zorunluluğu vardır. Ancak bu şekilde öğrencilerinin sınıfta etkin olmalarına yardımcı olabilir. Onları olumlu yönde güdüleyebilir (Alkan ve ark., 1999). Alınan öğretmen görüşlerinden bu yorumu destekleyecek sonuçlar edinildiği de şu ifadelerle anlaşılabilir:

  1. v     Yeni çalışma yaprakları hazırlama, konulara uygun etkinlik üretebilme becerisi kazandırdı,
  2. v     Öğretmenler arası iletişimi kuvvetlendirdi, birikimler karşılıklı paylaşıldı,
  3. v     Araştırmaya yönlendirdi,
  4. v     Öğretmede zorlanılan konular, daha kolay ifade edilebildi,
  5. v     Mesleki hizmetin kaçıncı yılında olursa olsun, öğretmenin daima kendini geliştirmesi düşüncesi oluştu.

KAYNAKLAR:

1-Alkan H.; Köroğlu H. ve Başer N. (1999)  “Ülkemiz Matematik Öğretmeninin Yetiştirilmesi ve Matematik Öğretiminin Amaçları”, DEÜ Buca Eğitim Fakültesi Dergisi, sayı 10.

2- Baykul, Y. (2000) “İlköğretimde Matematik Öğretimi”, Ankara: Anı Kitabevi

Boyacıoğlu, H., Erduran, A.ve Alkan, H. (1996) “Permütasyon, Kombinasyon ve Olasılık Öğretiminde Rastlanan Güçlüklerin Giderilmesi”, İstanbul: Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi, II. Ulusal Eğitim Sempozyumu.

3- Busbridge J. ve Özçelik D. A. (1996) “İlköğretim Matematik Öğretimi”, Ankara:Yök/Dünya Bankası, Milli Eğitimi Geliştirme Projesi, Hizmet Öncesi Öğretmen Eğitimi

4 – May L. (2000), “Ganizers’ and Elevators”, Teaching PreK-8, Vol. 30 Issue 8, p24, 1p

5 – May L. (1999), “Problem Solving Games”, Teaching PreK-8, Vol. 30 Issue 3, p24, 1p

6 – Miles B. M. ve Huberman A. M. (1994) “Qualitative Data Analysis”, London: Sage Pub.

7- Mumme J. ve Weissglass J. (1989) “The Role of Teacher in Implemening the Standards”, Math. Teacher, 82,522-526.

8- Sertöz  S. (1996) “Matematiğin Aydınlık Dünyası”, Ankara: TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları 36

9- Yıldırım C. (1996) “Matematiksel Düşünme”, İstanbul: Remzi Kitabev